- الصفحه الرییسه
- التعريف بالمجمع
- الأخبار
- مواضيع والبيانات
- أقسام المنظمة
- مكتب الأمين العام
- الإدارات
- المراكز التابعة
- المنتجات
- كتب المجمع
- الفهرس الموضوعي
- قائمة اللغّات
- الفارسية
- العربية
- الاردوية
- الانجليزية
- الروسية
- الملايوية
- الطاجيكية
- الكردية الكرمنجية
- الكردية
- الكردية السورانية
- السواحلية
- الصينية
- الإيطالية
- الفرنسية
- التركية
- التركية الإسطنبولية
- التركية الأذرية
- الأذرية
- الإسبانية
- الألمانية
- اللغة الهوسية
- الأذرية الكريلية
- الأذرية الفارسية
- الأذرية اللاتينية
- الألبانية
- الأرمينية
- الإندونيسية
- البورمية
- البلتية
- البلغارية
- البغالية
- البوسنوية
- البرتغالية
- البشتونية
- التايلندية
- الشيشيوائية
- كينيارواندا
- السندية
- السويدية
- الفنلندية
- الفولانية
- الجورجية
- البولندية
- اللوغندية
- اللوغندية
- الملغاشية
- النرويجية
- الهولندية
- الهندية
- الكتب المسموعة
- أحدث الإصدارات
- مجلات المجمع
- برمجيات المجمع
- الأحداث
- مؤتمر الجمعية العامة
- المؤتمرات و المعارض
- المهرجات والمسابقات
- الخدمات
- إحصائیات عدد الشیعة في العالم
- الاتصال بمكاتب المجمع
“Basiretin İhya Edicisi” Ayetullah Seyit Muhammed Musevi El-Hırsan’ın Anılması
Meşhed’de “Umenau’r-Rusul” ilmi toplantı silsilesinde basiretin ihya edicisi adlı akademik oturum düzenlendi.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Resmi Haber Sitesi – Astani Kudsi Rezevi İlmi ve Kültürel Kuruluşun çaba ve gayretiyle Meşhed’de Necefi Eşref İlim Havzasının büyük fakihi, muhaddisi ve seçkin araştırmacısı Ayetullah Seyit Muhammed Mehdi El-Hırsan’ın saygıyla anılması amacıyla “Umenau’r-Rusul” ilmi toplantı silsilesinde basiretin ihya edicisi adlı akademik oturum düzenlendi.
Astani Kudsi Rezevi İlmi ve Kültürel Kuruluş Başkanı 27.11.2022 tarihinde Irak Mukaddes Harem sorumluları ve Astani Kudsi Rezevi mesullerinin katılımıyla düzenlenen uluslararası bu kongrede Iraklı konuklara hoş geldiniz dileklerini sunmakla birlikte İslam dünyasının ilmi ve övünç kaynağı âlimlerinin saygıyla anılması merasiminin düzenlenmesinden ötürü sevincini dile getirerek bu kuruluş mecmuasına teşekkürlerini sundu.
Abdülhamit Talibi: Meşhed İlim Havzası diğer ilim havzalarıyla iyi irtibat ve etkileşimleri olan eski havzalardandır. Mukaddes Meşhed şehrinde İmam Rıza’nın (a.s) yanında düzenlenen bu oturumun kutsal mekanlar ve İslami ilimler uzman ve araştırmacıları arasında daha çok ortak işbirliğine sebep olmasını ümit ediyorum.
* Umenau’r-Rusul Kongresinin Hedefleri
Kum-Ez-Zürriyetü’n-Nebeviyye Enstitüsü Başkanı da bu kongrede konuşma yaparak şunları dile getirdi: Umenau’r-Rusul Kongresi, İslam toplumu, Ehlibeyt (a.s) ve bu mektebin âlimlerini kapsadığı dikkate alınarak İslam dünyasında Şia İlim Havzalarıyla etkileşim, maksimum düzeyde toplu çalışmalara örnek oluşturma ve düşman ve düşmanların takipçilerinin tefrika entrikalarının etkisiz hale getirilmesi ve keza İslam toplumuna zarar veren noktaların dikkate alınmasının zorunluluğu bu kongrenin hedeflerini oluşturmaktadır.
* Sade Yaşamdan İlmi Cihada Kadar Ayetullah El-Hırsan’ın Özellikleri
Oturumun devamında Münzir Hakim saygınlık, ilim ve takva, keramet, sade yaşam, ilmi cihat ve net açıklama, Ehlibeyt (a.s) mektebini makul savunma, araştırmada dakiklik, iş takibi, yorulma bilmeme ve şöhretten uzak durmayı Ayetullah Seyit Muhammed Mehdi El-Hırsan’ın bireysel ve ilmi özellikleri arasında dile getirdi.
Astani Kudsi Rezevi Kuruluşu Peygamber Ekrem’in (s.a.a) zürriyetine önem verilmesi ve şecere bölümüne özen gösterilmesinde büyük adımlar atmıştır ve ez-Zürriyetu’n-Nebeviye Enstitüsü bu araştırmaların bereketinden faydalanmıştır. Şecere ilmi çoğu için belirgin değildir, ama bunun önemi bizim için aşikârdır ve profesyonel olarak şecere çalışması ilmi ve içtimai değişimlerde önemli rol ifa edebilir.
* İslami Söylemde Tehdidin Fırsata Dönüştürülmesi
Astani Kudsi Rezevi Kuruluşu Başkanı sözlerine şöyle devam etti: İslam ve tertemiz imamlar çaba sarf ederek, fedakârlık yaparak ve Allah’tan yardım isteyerek bizler için medeni ve Şii söylemi olan bir söylem oluşturdular. Bu büyük ve Şii söylem tarih boyunca pek çok saldırıların karşısında durdu, ama başka söylemleri geride bırakacak kadar güçlüydü ve İslam’ın başarıya ulaşması, kılıcın değil, söylemin zaferidir.
Bu söylem hicri ikinci asırda oluşturulmuş ve hicri üçüncü asırda güçlenmiş ve o zamandan beri düşmanların saldırısına uğramış ve bu saldırıların hiçbiri ona zarar verememiştir. Şii söyleminin gücü o kadar büyüktü ki bu işgali fırsata çevirdi. Geçmişten günümüze ulaşan bu söylem, günümüzde Batı’nın bilgi ve teknolojisine hâkim olan söylem, Şii söyleme göre büyümüştür.
Siyasi ve uluslararası nedenlerle Batı’nın yeni söylemi, yüz yılı aşkın bir süredir yaşam tarzı, giyim kuşam ve düşünce tarzı üzerinden Şii ve İslami söyleme saldırıyor. Şii söyleme yönelik bu söylemsel ve farklı boyutlardaki saldırının çok tehlikeli bir yönü vardır. Batı söylemi işgaliyle Şii kimliğini alıp kimliksizlik duygusu vermek istiyor. Kesinlikle bununla başa çıkmanın çözümü, Müslüman ve Şii bir kişinin böyle olabileceğine dair bir model ortaya koymasıdır. Âlimlere hürmet etmek bir nevi modeldir ve modelin gösterilmesi gerçekte Şiiliği ve İslam’ı korumaktır.
Modeli tespit etmek ve tanıtmak, neden bu kişiyi ve hangi kriterlerle bu kişiyi seçtiğimizin ve bu kişinin kitaplarından veya düşüncelerinden dolayı ve medeniyetin veya diğer yönlerin etkisiyle model olduğu sorularına metodik bir cevap vermeyi gerektirir. Nasıl model olunacağına cevap veremezsek ve sadece övmekle yetinirsek model oluşmayacaktır.
* Âlimler ve Üniversiteliler Medeniyet İrtibatının Güzergâhı
Astani Kudsi Rezevi Tarih ve Ehlibeyt (a.s) Siresi Enstitüsü Grup Başkanı Gulam Rıza Celali de bu oturumda Meşhed ve Necef İslam Havzası merkezlerinin ilmi etkileşimine değinerek şu açıklamalara yer verdi: İlim havzalarının birbirleriyle irtibat içinde olması ve birbirlerini tamamlayıcı olarak bilmesi gerekir. Yeni İslam medeniyetine yönelik hareketin liderliği, diğer bilim merkezleriyle iletişim kurma gücüne sahip âlimlerin, din adamlarının, akademisyenlerin ve düşünürlerin elindedir. Meşhed İlim Havzasının özelliklerinden biri, kapsamlı olması, felsefe, matematik, sanat ve İslami hayata uygun diğer bilimler dâhil olmak üzere hemen hemen tüm bilim dallarının bu havzada öğretilmesidir.
* Tus Diyarı ve Medeniyet Oluşturulması ve Geliştirilmesi
Astani Kudsi Rezevi Tarih ve Ehlibeyt (a.s) Siresi Enstitüsü Grup Başkanı Gulam Rıza Celali açıklamalarını şöyle sürdürdü: Nasıreddin Tûsî ve diğer medeniyet ve düşünceyi geliştiren şahsiyetler İslam medeniyetinin bu sahasında yer almıştır. Genel olarak “medeniyet” kelimesini ilk kez Nasirüddin Tusi kullanmıştır ve bunun nedeni Tus zemininin kapasitelerinin varlığı, bölgenin müstesna konumu ve İmam Rıza’nın (a.s. ) varlığı medeniyet şeklinde oluşmuş ve gelişmiştir.
Vahhabiliğin Pakistan’da 15.000 bilimsel üssü var ve Necef ve Kum yerine Afganistan ve Orta Asya’da ve kendi içsel yeteneklerine dayanarak faaliyet gösteriyor. Meşhed 1.300 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir ve doğuda yer alan Necef ve Kum, Horasan ve Meşhed’in üç ilim havzasının bir koludur.
Uluslararası İlmi Umenau’r-Rusul Kongresi’nin Sekreteri Rıza İskenderi de bu otumun devamında havzalarda yetişen rabbani âlimlerin tanıtılmasının hak arayışında olan âlimler ve özellikle İslam toplumu arasında ilim ve amelin alt yapısını hazırlayacağını açıklayarak şu açıklamalara yer verdi: İlim havzası, özellikle Kum İlim Havzası olmak üzere Şii ilim havzalarının önde gelen alimlerini onurlandırmak için sürekli bir eğilim yaratma kararı aldı.
Bu esasla “Uluslararası İlmi Umenau’r-Rusul Kongresi” adıyla ve ilim havzaları ve başta İran ve Irak olmak üzere Şii âleminin çeşitli kurumları ve dinî merkezleriyle işbirliği ve etkileşimde bulunarak ilim büyüklerinin ilmî boyutlarının tanınıp tanıtılması ekseninde şekillenmiştir.
Oturumun başka bir bölümünde ise Astani Kudsi Rezevi Uluslararası İlim ve Kültür İşleri Muavini Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Seyit Zülfikar, Astani Kudsi Rezevi kuruluşunun yapısal oluşumu hakkında sunduğu raporda şunları dile getirdi: Bir milyon metrekareden fazla alana sahip olan İmam Rıza’nın (a.s) mukaddes haremi, yılda ülke içinden ve dışından 35 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmanın yanında İslami İran’daki en canlı, ilerici, etkili ve bilimsel kültürel ve dinamik organizasyondur.
Hatırlatılmasında yarar vardır ki H. 1347’de doğan Ayetullah Seyit Muhammed Mehdi El-Hırsan Necefli önde gelen bir Şii âlimi, yazar, mütercim ve İslami muteber kitapların düzenleyicisidir. İslam’ın seçkin alimi olan El-Hırsan’ın en meşhur eseri Peygamber Ekrem’in (s.a.a) amcası oğlu ve sahabesi İbn-i Abbas konulu Abdullah b. Abbas Ansiklopedisi olup 21 cilt halinde basılmış ve İran İslam Cumhuriyeti’nin 34. Yılın Kitabı Konferansı’nda din ve biyografi yazarlığı alanında seçilmiş ödülü kazanmıştır.
Ayetullah Seyit Ebu’l-Kasım Huî ve Ayetullah Seyit Muhsin Hakim, Ayetullah El-Hırsan’ın üstatları arasındadır ve Ayetullah Agabozorg Tahrani, Seyit Muhammed Sadık Bahru’l-Ulum, Seyit Ali Behbehani, Seyit Abdül A’la Sebzuvari ve Seyit Murtaza Halhali, El-Hırsan’dan rivayet icazeti almışlardır.
Meşhed’de “Umenau’r-Rusul” ilmi toplantı silsilesinde basiretin ihya edicisi adlı akademik oturum düzenlendi.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Resmi Haber Sitesi – Astani Kudsi Rezevi İlmi ve Kültürel Kuruluşun çaba ve gayretiyle Meşhed’de Necefi Eşref İlim Havzasının büyük fakihi, muhaddisi ve seçkin araştırmacısı Ayetullah Seyit Muhammed Mehdi El-Hırsan’ın saygıyla anılması amacıyla “Umenau’r-Rusul” ilmi toplantı silsilesinde basiretin ihya edicisi adlı akademik oturum düzenlendi.
Astani Kudsi Rezevi İlmi ve Kültürel Kuruluş Başkanı 27.11.2022 tarihinde Irak Mukaddes Harem sorumluları ve Astani Kudsi Rezevi mesullerinin katılımıyla düzenlenen uluslararası bu kongrede Iraklı konuklara hoş geldiniz dileklerini sunmakla birlikte İslam dünyasının ilmi ve övünç kaynağı âlimlerinin saygıyla anılması merasiminin düzenlenmesinden ötürü sevincini dile getirerek bu kuruluş mecmuasına teşekkürlerini sundu.
Abdülhamit Talibi: Meşhed İlim Havzası diğer ilim havzalarıyla iyi irtibat ve etkileşimleri olan eski havzalardandır. Mukaddes Meşhed şehrinde İmam Rıza’nın (a.s) yanında düzenlenen bu oturumun kutsal mekanlar ve İslami ilimler uzman ve araştırmacıları arasında daha çok ortak işbirliğine sebep olmasını ümit ediyorum.
* Umenau’r-Rusul Kongresinin Hedefleri
Kum-Ez-Zürriyetü’n-Nebeviyye Enstitüsü Başkanı da bu kongrede konuşma yaparak şunları dile getirdi: Umenau’r-Rusul Kongresi, İslam toplumu, Ehlibeyt (a.s) ve bu mektebin âlimlerini kapsadığı dikkate alınarak İslam dünyasında Şia İlim Havzalarıyla etkileşim, maksimum düzeyde toplu çalışmalara örnek oluşturma ve düşman ve düşmanların takipçilerinin tefrika entrikalarının etkisiz hale getirilmesi ve keza İslam toplumuna zarar veren noktaların dikkate alınmasının zorunluluğu bu kongrenin hedeflerini oluşturmaktadır.
* Sade Yaşamdan İlmi Cihada Kadar Ayetullah El-Hırsan’ın Özellikleri
Oturumun devamında Münzir Hakim saygınlık, ilim ve takva, keramet, sade yaşam, ilmi cihat ve net açıklama, Ehlibeyt (a.s) mektebini makul savunma, araştırmada dakiklik, iş takibi, yorulma bilmeme ve şöhretten uzak durmayı Ayetullah Seyit Muhammed Mehdi El-Hırsan’ın bireysel ve ilmi özellikleri arasında dile getirdi.
Astani Kudsi Rezevi Kuruluşu Peygamber Ekrem’in (s.a.a) zürriyetine önem verilmesi ve şecere bölümüne özen gösterilmesinde büyük adımlar atmıştır ve ez-Zürriyetu’n-Nebeviye Enstitüsü bu araştırmaların bereketinden faydalanmıştır. Şecere ilmi çoğu için belirgin değildir, ama bunun önemi bizim için aşikârdır ve profesyonel olarak şecere çalışması ilmi ve içtimai değişimlerde önemli rol ifa edebilir.
* İslami Söylemde Tehdidin Fırsata Dönüştürülmesi
Astani Kudsi Rezevi Kuruluşu Başkanı sözlerine şöyle devam etti: İslam ve tertemiz imamlar çaba sarf ederek, fedakârlık yaparak ve Allah’tan yardım isteyerek bizler için medeni ve Şii söylemi olan bir söylem oluşturdular. Bu büyük ve Şii söylem tarih boyunca pek çok saldırıların karşısında durdu, ama başka söylemleri geride bırakacak kadar güçlüydü ve İslam’ın başarıya ulaşması, kılıcın değil, söylemin zaferidir.
Bu söylem hicri ikinci asırda oluşturulmuş ve hicri üçüncü asırda güçlenmiş ve o zamandan beri düşmanların saldırısına uğramış ve bu saldırıların hiçbiri ona zarar verememiştir. Şii söyleminin gücü o kadar büyüktü ki bu işgali fırsata çevirdi. Geçmişten günümüze ulaşan bu söylem, günümüzde Batı’nın bilgi ve teknolojisine hâkim olan söylem, Şii söyleme göre büyümüştür.
Siyasi ve uluslararası nedenlerle Batı’nın yeni söylemi, yüz yılı aşkın bir süredir yaşam tarzı, giyim kuşam ve düşünce tarzı üzerinden Şii ve İslami söyleme saldırıyor. Şii söyleme yönelik bu söylemsel ve farklı boyutlardaki saldırının çok tehlikeli bir yönü vardır. Batı söylemi işgaliyle Şii kimliğini alıp kimliksizlik duygusu vermek istiyor. Kesinlikle bununla başa çıkmanın çözümü, Müslüman ve Şii bir kişinin böyle olabileceğine dair bir model ortaya koymasıdır. Âlimlere hürmet etmek bir nevi modeldir ve modelin gösterilmesi gerçekte Şiiliği ve İslam’ı korumaktır.
Modeli tespit etmek ve tanıtmak, neden bu kişiyi ve hangi kriterlerle bu kişiyi seçtiğimizin ve bu kişinin kitaplarından veya düşüncelerinden dolayı ve medeniyetin veya diğer yönlerin etkisiyle model olduğu sorularına metodik bir cevap vermeyi gerektirir. Nasıl model olunacağına cevap veremezsek ve sadece övmekle yetinirsek model oluşmayacaktır.
* Âlimler ve Üniversiteliler Medeniyet İrtibatının Güzergâhı
Astani Kudsi Rezevi Tarih ve Ehlibeyt (a.s) Siresi Enstitüsü Grup Başkanı Gulam Rıza Celali de bu oturumda Meşhed ve Necef İslam Havzası merkezlerinin ilmi etkileşimine değinerek şu açıklamalara yer verdi: İlim havzalarının birbirleriyle irtibat içinde olması ve birbirlerini tamamlayıcı olarak bilmesi gerekir. Yeni İslam medeniyetine yönelik hareketin liderliği, diğer bilim merkezleriyle iletişim kurma gücüne sahip âlimlerin, din adamlarının, akademisyenlerin ve düşünürlerin elindedir. Meşhed İlim Havzasının özelliklerinden biri, kapsamlı olması, felsefe, matematik, sanat ve İslami hayata uygun diğer bilimler dâhil olmak üzere hemen hemen tüm bilim dallarının bu havzada öğretilmesidir.
* Tus Diyarı ve Medeniyet Oluşturulması ve Geliştirilmesi
Astani Kudsi Rezevi Tarih ve Ehlibeyt (a.s) Siresi Enstitüsü Grup Başkanı Gulam Rıza Celali açıklamalarını şöyle sürdürdü: Nasıreddin Tûsî ve diğer medeniyet ve düşünceyi geliştiren şahsiyetler İslam medeniyetinin bu sahasında yer almıştır. Genel olarak “medeniyet” kelimesini ilk kez Nasirüddin Tusi kullanmıştır ve bunun nedeni Tus zemininin kapasitelerinin varlığı, bölgenin müstesna konumu ve İmam Rıza’nın (a.s. ) varlığı medeniyet şeklinde oluşmuş ve gelişmiştir.
Vahhabiliğin Pakistan’da 15.000 bilimsel üssü var ve Necef ve Kum yerine Afganistan ve Orta Asya’da ve kendi içsel yeteneklerine dayanarak faaliyet gösteriyor. Meşhed 1.300 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir ve doğuda yer alan Necef ve Kum, Horasan ve Meşhed’in üç ilim havzasının bir koludur.
Uluslararası İlmi Umenau’r-Rusul Kongresi’nin Sekreteri Rıza İskenderi de bu otumun devamında havzalarda yetişen rabbani âlimlerin tanıtılmasının hak arayışında olan âlimler ve özellikle İslam toplumu arasında ilim ve amelin alt yapısını hazırlayacağını açıklayarak şu açıklamalara yer verdi: İlim havzası, özellikle Kum İlim Havzası olmak üzere Şii ilim havzalarının önde gelen alimlerini onurlandırmak için sürekli bir eğilim yaratma kararı aldı.
Bu esasla “Uluslararası İlmi Umenau’r-Rusul Kongresi” adıyla ve ilim havzaları ve başta İran ve Irak olmak üzere Şii âleminin çeşitli kurumları ve dinî merkezleriyle işbirliği ve etkileşimde bulunarak ilim büyüklerinin ilmî boyutlarının tanınıp tanıtılması ekseninde şekillenmiştir.
Oturumun başka bir bölümünde ise Astani Kudsi Rezevi Uluslararası İlim ve Kültür İşleri Muavini Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Seyit Zülfikar, Astani Kudsi Rezevi kuruluşunun yapısal oluşumu hakkında sunduğu raporda şunları dile getirdi: Bir milyon metrekareden fazla alana sahip olan İmam Rıza’nın (a.s) mukaddes haremi, yılda ülke içinden ve dışından 35 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmanın yanında İslami İran’daki en canlı, ilerici, etkili ve bilimsel kültürel ve dinamik organizasyondur.
Hatırlatılmasında yarar vardır ki H. 1347’de doğan Ayetullah Seyit Muhammed Mehdi El-Hırsan Necefli önde gelen bir Şii âlimi, yazar, mütercim ve İslami muteber kitapların düzenleyicisidir. İslam’ın seçkin alimi olan El-Hırsan’ın en meşhur eseri Peygamber Ekrem’in (s.a.a) amcası oğlu ve sahabesi İbn-i Abbas konulu Abdullah b. Abbas Ansiklopedisi olup 21 cilt halinde basılmış ve İran İslam Cumhuriyeti’nin 34. Yılın Kitabı Konferansı’nda din ve biyografi yazarlığı alanında seçilmiş ödülü kazanmıştır.
Ayetullah Seyit Ebu’l-Kasım Huî ve Ayetullah Seyit Muhsin Hakim, Ayetullah El-Hırsan’ın üstatları arasındadır ve Ayetullah Agabozorg Tahrani, Seyit Muhammed Sadık Bahru’l-Ulum, Seyit Ali Behbehani, Seyit Abdül A’la Sebzuvari ve Seyit Murtaza Halhali, El-Hırsan’dan rivayet icazeti almışlardır.